MUHAMMET ALİ USLU
 
  ANA SAYFA
  ILETISIM
  ZIYARETCI DEFTERI
  YURURLUKTEKI KANUNLAR 1
  YURURLUKTEKI KANUNLAR 2
  TERTIP 1 Cilt 1
  TERTIP 1 Cilt 2
  TERTIP 1 Cilt 3
  TERTIP 1 Cilt 4
  TERTIP 1 Cilt 5
  TERTIP 1 Cilt 6
  TERTIP1 Cilt 7
  TERTIP 1 Cilt 8
  TERTIP 1 Zeyl 1
  TERTIP 1 Zeyl 2
  TERTIP 1 Zeyl 3
  TERTIP 1 Zeyl 4
  TERTIP 1 Mutemmim
  TERTIP 2 Cilt 1
  TERTIP 2 Cilt 2
  TERTIP 2 Cilt 3
  TERTIP 2 Cilt 4
  TERTIP 2 Cilt 5
  TERTIP 2 Cilt 6
  TERTIP 2 Cilt 7
  TERTIP 2 Cilt 8(1)
  TERTIP 2 Cilt 8(2)
  TERTIP 2 Cilt 9
  TERTIP 2 Cilt 10
  TERTIP 2 Cilt 11
  TERTIP 2 Cilt 12
  TERTIP 3 (1-500)
  TERTIP 3 (501-1000)
  TERTIP 3 (1001-1500)
  TERTIP 3 (1501-2000)
  TERTIP 3 (2001-2500)
  TERTIP 3 (2501-3000)
  TERTIP 3 (3001-3500)
  TERTIP 3 (3501-4000)
  TERTIP 3 (4001-4500)
  TERTIP 3 (4501-5000)
  TERTIP 3 (5001-5500)
  TERTIP 3 (5501-6000)
  TERTIP 3 (6001-6500)
  TERTIP 3 (6501-7000)
  TERTIP 3 (7001-7480)
  TERTIP 4 Cild
  TERTIP 5 (1-500)
  TERTIP 5 (501-1000)
  TERTIP 5 (1001-1500)
  TERTIP 5 (1501-2000)
  TERTIP 5 (2001-2500)
  TERTIP 5 (2501-3000)
  TERTIP 5 (3001-3500)
  TERTIP 5 (3501-4000)
  TERTIP 5 (4001-4500)
  TERTIP 5 (4501-5000)
  TERTIP 5 (5001-5500)
  TERTIP 5 (5501-6000)
  TERTIP 5 (6001-...)
  KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME
ANA SAYFA


                    
                                  
                   
                                                                                                                                                                                 
                                            MUHAMMET ALİ USLU

      1977 yılında Konya'nın Tuzlukçu ilçesinde doğdum.
         1983-1988 yılları arasında Tuzlukçu ilkokulu'nu bitirdim.
      1988-1994 yılları arasında Akşehir İmam-Hatip Lisesi'nden mezun oldum.(1990-1994 yılları arasında devlet parasız yatılı olarak okudum.)
         1994-95 döneminde Akşehir Özel İstanbul Dersanesi'nde üniversiteye hazırlandım.
         İlahiyat Fakültesi'ni yatay geçişler yoluyla;
         1995-1997 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesi(Sivas) İlahiyat Fakültesi'nde,
         1997-1999 yılları arasında Süleyman Demirel Üniversitesi (Isparta) İlahiyat Fakültesi'nde,
    1999-2000 yılları arasında Selçuk Üniversitesi(Konya) İlahiyat Fakültesi'nde okuyarak yükseköğrenimden mezun oldum.
         16.12.2002 tarihinde Afyonkarahisar ili Başmakçı ilçesi Aşağıbeltarla Köyü'nde süresiz vekil imam-hatipliğe başladım.
          3.5.2005 tarih ve 5338 sayılı kanunla asaleten imam-hatiplik kadrosuna geçtim.
        2004 tarihinde başladığım Anadolu Üniversitesi(Eskişehir) İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü de 2008 tarihinde bitirdim.
         2011 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Adalet Bölümü okumaya başladım ve 2013 yılında bu bölümü de başarıyla bitirdim.
       1.4.2008 tarihinde Konya ili Tuzlukçu ilçesi Erdoğdu Köyü Şirin Cami imam-hatipliğine tayin oldum.
          1.6.2011 tarihinde Van ili , Çaldıran ilçesi , Merkez Anıttepe İlköğretim Okulu'na Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak atandım.Yeni görevime 15.09.2011 tarihi itibarıyla başladım.17.07.2012 tarihinde Anaokulu Öğretmeni Ayşegül Koç hanımefendi ile evlendim.28.08.2012 tarihinde ise eş durumu özrü atamasından dolayı Bilecik ili ,Osmaneli ilçesi Merkez Atatürk Ortaokulu'na tayin edildim.Şubat 2013 yılında Osmangazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Yönetimi,Teftişi,Planlaması bölümünde yüksek lisansa başladım ve Haziran 2014'te yüksek lisansımı tamamladım.26.09.2016 tarihinde yazılı sınavla Osmaneli Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcılığı görevine geldim. Şubat 2018'de Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde Müdür Vekili olarak görevlendirildim. Temmuz 2018'de Osmaneli Anadolu İmam-Hatip Lisesi Kurucu Müdürü olarak görev aldım. Ekim 2019'da Osmaneli Halk Eğitimi Merkezi'ndeki Müdür Yardımcılığı görevime geri döndüm.Halen bu görevime devam ediyorum. Ağustos 2022-Ağustos 2023 arasında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Emlak Yönetimi bölümünü bitirdim. Elif ve Esma isminde iki kızım var.


İLETİŞİM BİLGİLERİM:

MAİL ADRESİM:devrimciimam@hotmail.com








 




                                                            

                       
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE  
  ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- “Bu bir Avrupalı!”
Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi… Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,
Ostralya’yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…
Hani, tâ’ûna da zuldür bu rezil istilâ!
Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz…
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer…
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te’sis-i İlâhî o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ’nın ebedî serhaddi;
“O benim sun’-i bedi’im, onu çiğnetme” dedi.
Âsım’ın nesli… diyordum ya…
nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar…
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb…
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
“Bu, taşındır” diyerek Kâ’be’yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran…
Sen ki, İslâm’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın… Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât…
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.
Mehmet Akif Ersoy
 
GÜNÜN SÖZÜ  
  KELEBEKLER ÖLDÜKTEN SONRA TIRTILA DÖNMEZLER  
Bugün 34 ziyaretçi (51 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol